Kavramsal sanat
Bir taraftan her şeyin olanaklı olduğu, bir taraftan da bu olanakların bilinçli bir eleştirinin üstüne oturması gerekliliği. Kavramsal sanat birbirini zorlayan bu iki yaklaşımla oluşturulan fakat bir üslup, bir ulusal özellik, belli bir malzeme gerektirmeyen, her yerde her türlü malzemeyle oluşturulabilinen bir sanatsal harekettir.Bu sanatsal hareket; etkenler var oluşunu bu kadar kolaylaştırmasına rağmen, konu olarak kendine politik, psikolojik , toplumsal problemler gibi zor konuları ele almıştır.Bu konuları ele alırken dil, yazın ve metinleri, ayaküstü okumaları, minimalizmin matematiksel yöntemlerini, felsefi ironileri, happeningleri, fotoğrafı, mimariyi ve medyayı; ve bunların birbirleri ile ilişkilerini kullanmıştır.Dada, fluxus, sitüasyonizm gibi düşüncelere odaklanmış, Uzakdoğu düşüncesiyle iletişim kurmuş, pop ve minimalizmin kullandığı olanakları kullanmıştır. Performans süreç ve enstalasyon sanatıyla bütün dünyaya yayılmıştır.Kavramsal sanat bunca araçla bunca konuyu ele alırken, her sanat yapıtına bir anlam, bir alt metin yüklemiş; aynı zamanda başyapıt üretme iddiasında da bulunmayarak yüklediği anlamları geçicileştirmiştir. Gelecek nesillere bir üslup değil bir problem bırakmıştır. Hem sanatın koşullarının hemde yaşanılan çağın siyasi ve toplumsal koşullarının açığa çıkarılmasıdır bu problem.Kavramsal sanatın etkisiyle sanat tarihi alanını genişletmiş; çeşitli kültürleri, halk sanatını, tasarımı ve zanaatı da kapsamına almıştır. Kavramsal Sanat; sanat tarihi yazımını farklılaştırmış, tarihsel sürekliliği yok etmiştir. Bunun nedeni Kavramsal Sanatın tamamlanmamış geri dönüşlere açık yaklaşımlara olanak vermesidir.Kavramsal sanat kendine kadar hiçbir sanat akımının yapmadığı bir yoğunlukta sanatın anlamını ve sanatın insan yaşamındaki yerini, sanatla hayatımız arasındaki bağlantıyı irdelemiştir ve bunları görselliğin önüne almıştır. Bu noktada yapılan işin kendi başına var oluşunun yanı sıra onun mekan içinde ve bulunduğu çevre içinde var oluşuyla ilgilenmiştir. Sanat yapıtının duruşunun ve bulunduğu mekanın değişmesinin onun etkisini farklılaştırdığı iddiasını geliştirmiştir.Yapıtın kendisi ve bulunduğu mekanın etkisinin haricinde, onu izleyen seyircinin de konumunu değiştirmiş, izleyiciyi yer yer yapıtın içine sokarken bazen de izleyiciyi yapıtın üretim sürecine dahil etmiştir.Kavramsal sanatın dayanak noktalarından biri olan eleştiri, bu yaklaşıma kendini eleştirme zorunluluğu da vermektedir. Bu eleştiriler kavramsal sanatın içinde barındığı çelişkilere odaklanmaktadır; hazır yapıt ve üretim arasındaki çelişki; dil, görüntü ve nesnenin birbirini olumsuzlama ihtimali gibi. Bu noktada yer yer kavramsal sanat karşı geldiği sistemin bir parçası olmuştur.
Kaynakça:http://cinkobeyazi.blogspot.com/2006/09/kavramsal-sanat.html
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder